fanatikmesut.tr.gg - RIHTIMIN GÜNLÜĞÜ
  ANA SAYFA
  RESİM GALERİSİ
  SOHBET
  AŞK MEŞK
  KADIN
  ERKEK
  KADINLAR VE ERKEKLER
  SMS SÖZLERİ
  TAKIM MESAJLARI
  KOMİK SÖZLER
  E-KARTLAR
  ŞİİR KÖŞESİ
  => AĞLAMA KÜÇÜK
  => FARZUMİHAL BİRGÜN
  => KAN AĞLAYAN ZAMBAKLAR
  => RIHTIMIN GÜNLÜĞÜ
  => SENİ BEKLEYİŞ
  ŞİİR SLAYTLARI
  ŞİİR DİNLETİSİ
  HİKAYELER
  FIKRALAR_İSTERSEN SENDE FIKRANI EKLE
  OYUNLAR
  BEBEK VE ÇOCUKLAR
  EĞLENCE VE MİZAH
  MERAK ETTİKLERİNİZ
  RÜYA TABİRLERİ
  BURÇLAR
  GÜNLÜK GAZETELER
  İSTANBUL TRAFİĞİ
  ONLİNE İŞLEMLER
  ONLİNE SÖZLÜK
  MAÇ SONUÇLARI
  PROGRAMLAR
  HTML KODLARI
  IRC MIRC
  ÜNLÜ, MANKEN RESİMLERİ
  TAKIM VE SPOR RESİMLERİ
  GİFLER (HAREKETLİ RESİMLER)
  MÜZİK
  CANLI TV
  YERLİ KLİBLER
  YABANCI KLİBLER
  MİNİ KLİBLER
  KOMİK KLİBLER
  KOMİK VİDEOLAR
  DİĞER VİDEOLAR
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM

 


ein Bild

 RIHTIM GÜNLÜĞÜ

 

Yalnızların rıhtımındaydım bugün.Gecenin sessizliğini bozan birkaç gemi gıcırtısından başka bir ses yoktu etrafımda.Derinden gelen  sarhoş mırıldanmaları ve uzaktan gelen bir ambulansın siren sesi gecenin sessizliğini bozamaya yetmiyordu sanırım.Yada ben gecenin sessiz kalmasından yanaydım.

 

Nedendir bilmem ama bugün bir tuhaftım ben,işte elemanlara bile hiç bağırmamıştım oysa cıngar çıkartmama yetecek düzeyde hata yapmalarına rağmen ses çıkaramamıştım bugün onlara ve üstüne üstlük harçlık dağıtmıştım ekstradan.Evet bi tuhaflık vardı bende bu aralar,herkes söylenir olmuştu etrafımda “bir sorun mu var diye”.

 

Ve ben diyememiştim kimseye sessizliğimin sebebini…

 

Ne acıdır, yüreğin deprem yerine dönmesine rağmen kimseye bir şey  anlatamamak ve suskunluğu koruyarak kabuğa çekilmek.Sanırım kaplumbağaların sırtının sert ve başlarının genelde içerde olmasını anlamak için çok da hafızanın zorlanmaması gerek.Derinlerde deprem olduğunu hissetmek kabuğa çekilmeye yetiyor be dostum!

 

Güçlüydüm ben.Kimsenin yıkamayacağı kadar güçlüydüm ben, herkes de böyle söylerdi zaten.Oysa 25 Mayıs ta annemin toprağa verildiği gün de ayakta duramamıştım ve kollarımdan tutuvermişlerdi dost ve akrabalar.Ve ben güçlüymüşüm pehh..

 

Yıllar geçmişti, geride kalmıştı toz pembe gençlik hayalleri demeyeceğim.Çünkü benim gençliğimde de çocukluğumda da  hiç tozpembe hayalim olmamıştı.Birilerinin yangınları beni yakmaya yetmişti ve yangınlarla yanan yüreğime merhem bulmaya çalışmamıştı birileri! Yıllar ve insanın dönüp de baktığında “keşke” diyeceği yıllarımı kendimden çok pervasızca birileri için harcamıştım .Başkalarının hayallerinin gerçek olması için yaşamak aslında güzel bir şey ve bir başkasının yüzünün gülmesine sebep olmak da güzel.Lakin başkalarının yüzünün gülmesine rağmen senin derinden ağlaman ise ızdırap verici bir şey garip okuyucum.

 

Hazin doluyorsun bazen ve boşalmak için yalnızlığı seçiyorsun  tıpkı benim gibi.Telefonunu kapatıyorsun bazen ve sekreterine ben yokum bugün diyorsun.Kaçıyorsun herkesten belli ama kendinden kaçamıyorsun…Ve zaman ilerledikçe gözünden aşağıya yaşlar süzülüyor sessiz sedasız ve incitmek istemiyorsun onları,bırak aksınlar diyorsun erkeklik ölmez ya!

 

Oysa ölmüştü erkekliğin,söyle bakalım en son ne zaman bir kadın elini tuttun?Sende hatırlamıyorsun demi,tutmadın çünkü buna vakit bile bulamadın belki.Belki de dokunduğun kadınları kadından saymıyorsun benim gibi?

 

Hasretin günden güne büyüyor içinde 18 li yaşlarını arıyorsun,ve birilerinin aradığı 25 yaşındasın hala.Omuzların 50 yaşındaki bir adamın taşıdığı yükleri taşımış kadar  çökmüş ve saçların 40 yaşındaki biri kadar ağarmış. Yaşını sorduklarında 25 demeye utanıyorsun bazen,oysa utanmak bile gerçekleri saklamaya yetmiyor be delikanlı ihtiyar!

 

Annen geliyor aklına ve olduğun yerde gözlerin buğulanıyor ve ağlamamak için girecek bir yer arıyorsun kendine ve bazen tutamıyorsun gözyaşlarını,tıpkı sanatçılar gibi döküveriyorsun ama revasızca ve gösteriş yapmak maksadıyla yapmıyorsun bunu..

Bir an babanın sesini duymak istiyorsun ve telefona uzanıyorsun sonra acaba diyorsun!Ve emin ol bu acabanın sonunda aramaktan vazgeçiyorsun.Sende de öyle olmuyor mu?Yoksa sadece benim baş ağrım mı baba sesini duyamamak?

 

Dedim ya 25 yaşındasın ve fidan gibi delikanlısın.Durduğun kabahat diyorlar hep “git” derler hep ve seni götürecek takati bulamazsın dizlerinde  hiçbir zaman.Hem gitsem ki ne değişecek diyorsun ve tekrardan başlıyorsun kaldığın yerden.Ve seni bıraktıkları yerde kalakalıyorsun.Tıpkı benim hiç gidemediğim gibi!

 

Komşuların bazen evde temizlik yaptığını gördükleri zaman sana hemen falanın kızı diyorlar ve hemen yok be abla diyorsun,sonra da içinin yandığını hissediyorsun.Evet falanın kızı..Nerdeydi acaba şimdi ve ne yapıyordu diyorsun.Sonra seni çoktan unutmuş olduğunu hissedince ağlayasın geliyor ve keşke o numarasını değişmeseydi diyorsun.Ve hemen ardından ekliyorsun düşüncene bir düşünce daha ,“kahretsin”.

 

İşte yine düşmüştü aklına tıpkı gecenin sessizliğini bozan bir siren misali ürkütmüştü seni.Sanki hiç çıkıyor muydu aklımdan diyeceksin evet haklısın hiç çıkmıyordu aklından.Seni kasırgalar gibi sağa sola vurdurmuyor muydu bu düşünce sanki?Biliyorum dostum biliyorum en acımasız,en gaddar cellat bile onun gibi vuramazdı seni,ve en ceberut kral bile onun kadar acımasız bir karar veremezdi.Ve bir insanı bile bile ateşe atamazdı böyle. Ve seni milyonların arasında bir başına bırakamazdı kimse böyle,ah tanımasaydım be ağabey dedirtemezdi.Gerçi sen de demiyorsun biliyorum çünkü içinde geniş bir havza var ve oraya atıyorsun ve bir gün dolacak diye ödün kopuyor.İnan ki dolunca benim gibi böyle acını ve ızdırabını kağıda kaleme dökeceksin.

 

Tıpkı benim şu an yaptığım gibi…

 

Belki bir zaman sonra kağıt kalemde dostun olmaktan çıkacak,farkında olmadan sigaran filtresine dek yanmış olup elini yakarken onun dostluğundan bile şüphe edeceksin.Keşke dostluğundan şüphe ettiğimiz tek şey sigara olsa!Bazen de soluğu içki masasında alacaksın ama soluksuz kaldığın anlardan biri daha olacak o an.Bence bunu hiç deneme arkadaş!

 

En sonunda geleceksin benim gibi rıhtıma,belki duygularının en yoğunlaştığını hissettiğin ana bu an olacak.

 

Rıhtım,belki ağırlaşmış bedenin son durağı..

 

Rıhtım,belki duygu yükünün boşaldığını hissettiğin tek nokta.

 

Off saat kaç olmuş biliyor musun ve ben hala yalnızların rıhtımı olan sahildeyim.Artık kalkmalıyım yoksa “kimlik” diye seslenen bir polis memuru çıkıverecek şimdi karşıma.İşin yok mu senin kardeşim ne ararsın gecenin bu vaktinde burada diyecek.Yahu diyecem ve susup tamam diyecem.

 

Ben en iyisi gideyim yarın ola bir bakalım.Tıpkı senin beklediğin gibi bekleyeceğim belki arar be arkadaşım kime ne zarar ben de bekliyorum işte senin gibi…

 

Hoşçakal

 

Mehmet Ali GÜLDAŞ

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol